İMPLANT
İmplant, eksik dişlerin fonksiyon ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen yapay diş kökleridir.
Hangi Durumlarda İmplant Yapılır?
Tek diş eksikliğinde yandaki sağlam dişlere dokunulmak istenmediğinde tek implant, birden fazla diş eksikliğinde iki veya daha fazla implant yerleştirilerek sabit köprüler şeklinde, tamamen dişsiz bir ağızda protez tutuculuğunu sağlamak için uygulanır.
İmplantın Yararları Nelerdir?
İmplant, sağlam, rahat ve güvenilir bir uygulamadır. İmplantlar üzerine yapılan protezler, gerçek dişlerin yerini alırken en doğal yapıyı oluştururlar. Eksik dişlerin tamamlanması sürecinde, sağlıklı dişlere dokunulmamış olur. Tüm protezlere oranla çok daha uzun ömürlüdür. Normalde diş kaybının etkileri fizyolojik olduğu kadar psikolojik de olacaktır. İmplant, doğal dişin yerine geçen bir özel uygulama olarak, diş kayıplarının yol açacağı her türlü soruna kesin ve en sağlıklı çözümü getirmektedir.
İmplant Her Yaşta Uygulanabilir Mi?
İmplant her yaşta uygulanabilir ancak gençlerde kemik gelişiminin tamamlanması gerekmektedir. Bu da kızlarda 16-17, erkeklerde ise 18 yaşına kadar gerçekleşmektedir. Erişkinler için üst yaş sınırı yoktur. Genel sağlık durumu uygun olan her yaştaki insana uygulanabilir. Yaşlı insanlar daha çok diş kaybettiklerinden ve çene kemiklerinde erimeler olduğu için diş implantlarına daha çok gereksinim duyarlar.
İmplantın Bakımı
Ağız bakımı eksiksiz ve hiç ihmal edilmeden yapılmalıdır. Bu bakım kendi dişlerimiz için de gereklidir. İmplant yapımından sonra da aynı şekilde bakım sürecine devam edilmelidir. Eğer yeterli temizlik yapılmazsa nasıl kendi dişlerimizi kaybediyorsak, aynı şekilde implantımızı da kaybedebiliriz. İlk belirtiler diş etinde kızarıklık, şişlik, kanama ve kaşıntı ile başlar, kemik yıkımıyla birlikte implantın kaybına sebep olur.
Kimler İmplant Kullanamazlar
Kontrol altında olmayan şeker hastaları, kan pıhtılaşma bozukluğu olanlar, uzun süre kortizon tedavisi görmüş olanlar ve halen görmeye devam edenler implant yaptıramazlar. Daha önceki yıllarda büyük kemik kayıpları olanlar implant yaptıramıyordu ama günümüzde kemik greftlerle uygun hale getirilip implant uygulanabiliyor.
ZİRKONYUM
Zirkonyum full seramik materyal ile yüksek dayanıklılığa sahip estetik diş hekimliği restorasyonları yapılabilmektedir. Zirkonyumun başarısındaki en büyük neden; basınçlara ve kırılmalara karşı çok sağlam olmalarıdır. Özellikle ağızda kullanılan porselenlerde aranılan ilk özellik çiğneme ve ısırma kuvvetlerine karşı dayanıklı olma özelliğidir. Zirkonyum Porselenlerin en önemli diğer özelliği ise doğal dişlere çok benzer estetik özelliklere sahip olmalarıdır. Zirkonyum Porselenler doğal dişler gibi ışığı geçirebilirler ve bu da doğal diş görünümü verir.
GÜLÜŞ TASARIMI
Ağız ve diş yapınızda görmek istediğiniz değişiklikleri hekiminizin estetik ve fonksiyonla birleştirerek, size en uygun ve optimum gülümsemeyi yaratmasıdır.
Toplumsal ilişkilerde ilk tanışma, karşılaşma ve ilk görüş çok önemlidir. Ahenkli yumuşak bir gülümseme her zaman pozitif bir başlangıçtır. Günümüz diş hekimliğinde doğal bir gülüş için kişinin fiziğine ve karakterine özel diş tasarımları yapılmaktadır.
KANAL TEDAVİSİ
Çok derin çürüklerde ya da dişin pulpa dokusunda (sinir ve damardan oluşan yumuşak kısım) hasar oluştuğu durumlarda bu kısmın çıkartılıp yerine bir kök kanal dolgusu yapılarak, diş ve çevre dokuların sağlığının korunması amaçlanır.
Kanal Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kanal tedavisi lokal anestezi altında yapılır ve ağrı duyulmaz. Dişin ağızda görünen kuron kısmından dişin sinir tabakasına (pulpa) açılan bir oyuktan (kavite) dişin çene kemiği içindeki kök kısmına giriş yapılır. Dişin sinirleri kök kısmındaki kanallarda bulunur. Dişlerimiz 1,2,3 kanallı olabilir, hatta bazı dişlerimizde normalden fazla sayıda kanal bulunur. Kanal tedavisi işlemi sinirlerin alınması, kanalların şekillendirilip mikroorganizmalardan arındırılması ve daha sonrasında genişletilmiş kanalların doldurulması işlemidir. Daha sonra dişin kuron kısmına harabiyetin büyüklüğüne göre restorasyon yapılır ve dişin estetik ve fonksiyonel olarak devamlılığı sağlanır
DİŞ ETİ OPERASYONLARI
Diş eti hastalığının temel nedeni bakteri plağı denen dişe sıkıca tutunan, yapışkan saydam bir tabakadır. Dişler düzgün temizlenmediğinde, üzerlerinde ve aralarında biriken yiyecek artıkları bakteriler üretirler. Bakteri plağı dediğimiz bu püremsi birikintiler, diş çürüklerinin ve diş eti iltihaplarının baş sorumlusu olup, zamanla tükürüğün çökelmesi sonucu diş taşlarını oluştururlar.
Diş Eti Hastalığının Tedavisi
Diş eti hastalığının tedavisinde diş ile diş eti arasında meydana gelen ceplerin derinliğinin özel bir alet vasıtasıyla ölçülmesi gereklidir. Bu ceplerin miktarına ve derinliğine göre teşhis konulur ve tedavi planlanır. Derin cepler diş eti hastalığının hızla ilerlemesi için uygun bir ortam hazırlayacağından yapılacak olan tedavide amaç bunların mümkün olduğunca sığlaştırılmasıdır. Çünkü derin ceplerin içine yerleşen mikroorganizmaların fırçalama ve diş ipi kullanımı ile sizin tarafınızdan tamamıyla temizlenmesi imkansızdır.
Diş Eti Hastalığının Belirtileri
-
Diş eti hastalıklarının ilk ve en önemli belirtisi diş eti kanamasıdır. Sağlıklı diş eti kanamaz.
-
Diş etlerinde şişmeler, kızarmalar oluyorsa,
-
Diş etlerinde çekilmeler ve açığa çıkan kök yüzeylerinde hassasiyet oluşuyorsa,
-
Diş eti kenarlarında veya dişler arasında, diş taşlarına bağlı olarak siyah alanlar görülüyorsa,
-
Diş ile diş eti arasından iltihap geliyorsa,
-
Dişlerde sallanmalar, uzamalar ve dişler arasında açılmalar oluyorsa,
-
Ağızda sürekli bir kötü koku ve kötü tat hissi var ise, geç kalmadan bir diş hekimine muayene olunması gerekir.
ORTODONTİ
Ortodonti dişlerdeki kapanış bozukluğunu ve çarpıklıkları düzelten bir bilim dalıdır. Bazı ülkelerde bu bilime çene ortopedisi adı da verilmektedir. Diş hekimliğinin bir uzmanlık dalı olan ortodonti diş, çene ve yüz kompleksini normal yapı ve gelişim, anomaliler ve anomalilerin tedavisi yönünden ele alan bilim dalıdır.
Günümüzde ortodontinin hitap ettiği kitle oldukça genişlemiş ve uygulama alanı da aynı oranda artmıştır. Son yıllarda yapılan araştırmaların sonuçlarına göre tüm dünyada koruyucu diş hekimliğinin önem kazanması, daha bilinçli bir kitle yaratmış ve diş çürüğü vakalarında gözle görülür bir azalma meydana gelmiştir, buna bağlı olarak da kalıtım, gelişim yetersizlikleri, çeşitli yanlış alışkanlıklar (parmak emme, uzun süre yalancı meme ve biberon kullanma, dudak ısırma) gibi faktörler sebebiyle oluşan rahatsızlıklar sonucu ortodontiye duyulan ilgi de artmıştır.
PEDODONTİ
Çocuk diş hekimliği (Pedodonti); bebeklerin, çocukların ve özel ilgi gerektiren bireylerin ağız ve diş sağlığı sorunları ile uğraşan, diş hekimliğinin bir anabilim dalıdır. Pedodonti, diş hekimliğinin yaşa bağlı olarak çalışan tek dalıdır.
Çocuk diş hekimleri (Pedodontistler), standart diş hekimliği eğitimine ek olarak engelli ve özel ihtiyaçları olan çocuklar dahil tüm çocukların psikolojisi, büyüme ve gelişimi, süt ve genç sürekli dişleri üzerine eğitim görmüş olan uzman hekimlerdir.
Çocuk diş hekimleri, çocuğunuzun ağız ve diş sağlığı gelişimini bebeklikten ergenlik çağına kadar geçen süre içerİsinde kontrol edip kayıtlarını tutarak sağlıklı gelişmelerini sağlarlar.